Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük savunma endüstrisi buluşmalarından olan IDEF, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı merasimle kapılarını açtı.
Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmasında şu tabirlere yer verdi:
“Çağımızın güvenlik paradigması genişliyor. Bölgemiz siyasi krizlerin en ağır olduğu yer. Terör örgütlerinin yol açtığı güvenlik meseleleri daima büyüyor.
Suriye’de hudutlarımızın tabanında yuvalanan terör örgütüne, bize parayla verilmeyen silahların bilabedel yığıldığını kederle takip ediyoruz.
Hükümete birinci geldiğimizde madem gereksinimlerimiz karşılanmıyor, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz dedik. Tarihi bir ıslahat başlattık. Misyona başladığımızda dışa bağımlılık oranı yüzde 80 seviyesindeydi, bugün yüzde 30’lar düzeyine indirdik. Her gün artan bir sayıda savunma endüstrisi ihracatını gerçekleştiriyoruz.
F-35’LER KONUSUNDA DAYATMAYA MARUZ KALIYORUZ
Hava savunma endüstrisine başvurduğumuzda birinci başvurduğumuz yer müttefiklerimiz yer müttefiklerimiz olmuştur. Taleplerimiz ya tümden karşılıksız kalmış ya da işe yokuşa süren kaideler önümüze konmuştur.
Rusya ile vardığımız S-400 mutabakatının gerisinde işte bu türlü bir süreç var. Kendi hava savunama sistemlerimiz üretme konusunda çok süratli bir biçimde yol alıyoruz. Bugünlerde F-35’ler konusunda da dayatmaya maruz kalıyoruz. Bizi dışlamaya çalışanların hala bu işin sonunu nereye varacağını göremediklerini düşünüyoruz. Açık konuşuyorum, Türkiye’nin dışlandığı bir F-35 projesi çökmeye mahkumdur. Biz kendi ulusal muharebe uçağımızı üretecek adımları süratle atmaya başladık. Hava Kuvvetlerimizin bundan sonraki filolarımız kendi ulusal muharebe uçaklarımız olacaktır.
DÜNYADA KELAM SAHİBİ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK
Terörle gayrette silahlı ve silahsız insansız hava araçlarına gereksinim duyduğumuzda yeniden birinci iş gidip müttefiklerden yardım istedik. Onlardan rastgele bir dayanak almayınca dolaylı yollardan bölgemizdeki bir ülkeden bu araçları temin ettik. Bize yaşatılan hiç de âlâ niyetli olmadığını görünce çabucak kolları sıvadık. Bir yandan özel bölümümüzü başka yandan kamunun denetimindeki savunma sanayindeki kuruluşlarımızı görevlendirdik. Beşerli ve insansız hava araçları konusunda dünyada kelam sahibi bir ülke haline geldik.
Bu noktaya o denli kolay ulaşılmadı çok çalıştık, çok fedakarlık yaptık. Önümüze çıkan pürüzlerde asla pes etmedik. Yeri geldi sabotajlara ve yeri geldi ihanetlere maruz kaldık lakin asla yılmadık, gayelere yönelmekten asla vazgeçmedik. Savunma endüstrisi portföyünde 75 milyar doları bulan 690’dan fazla başlıkta çalışma var.”
