Çanakkale temaslarını sürdüren CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale’nin beraberindeki heyetle birlikte Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı, Şehitler Abidesi’ni ziyaret etti.
Alan Kılavuzu eşliğinde Çanakkale Savaşları ve Çanakkale Şehitler Abidesi ile ilgili bilgi alan Kılıçdaroğlu, daha sonra Atatürk abidesine çelenk sundu.
Dua okuyarak karanfil bıraktı
Ardından Meçhul Asker Mezarı’nda dua okuyarak, sembolik şehit mezarlıklarına karanfil bıraktı.
“Çanakkale hem bizim hem dünya tarihi açısından son derece kıymetli bir mücadeledir”
Eceabat ilçesine bağlı Alçıtepe köyünde muhtarlarla da bir ortaya gelen Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında şu sözleri kullandı:
Çanakkale hem bizim tarihimiz açısından, hem dünya tarihi açısından son derece değerli bir çabadır. Değerli bir kurtuluş uğraşıdır ve hasebiyle biz minnet duymak zorundayız, hayatlarını, gözünü kırpmadan veren şehitlerimiz için, gazilerimiz için dedelerimiz ve büyüklerimiz için. Onlara çok şey borçluyuz, minnet borçluyuz. Bir şey daha var. Evlatlarımıza verilen gayretin nasıl verildiği, hangi kurallarda verildiğini unutulmaması gerekiyor. Yokluk içinde bu gayret verildi ve beşerler hayatlarını, vücutlarını siper ettiler. Hasebiyle o uğraşın verildiği koşulların da unutulmaması ve genç nesillerimize aktarılması gerekir.
“Bu devlet sıradan bir devlet değil”
Milli Kurtuluş Savaşı’nın tüm dünyaya örnek olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
Her birimizin tek tek vatandaş olarak sorumluluğu var. Bu devlet sıradan bir devlet değildir. Biz sıradan bir devlet değiliz. Bizim verdiğimiz gayrette sıradan bir çaba değildir. Biz Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı verdikten sonra bütün mazlum ülkeler de ulusal Kurtuluş Savaşı’nı verdiler. Türkiye’yi örnek aldılar. Cezayir’inden, Fas’ından, Tunus’undan tutun hepsi birebir çabayı verdiler. Biz daha sonra cumhuriyeti kurduk.
Bizimle birlikte çaba eden o bütün mazlum ülkeler ‘Türkiye Cumhuriyeti kurdu. O vakit biz de cumhuriyet kuruyoruz’ dediler ve tamamı cumhuriyet kurdular. Münasebetiyle bizim verdiğimiz çaba yalnızca bizim toplum için değil, dünyadaki bütün toplumlar için, mazlum ülkeler için örnek oldu.
“Bundan sonraki uğraşımız akıl ve bilgi mücadelesi”
Bundan sonraki gayretimiz, akıl ve bilgi gayreti. Bilimde teknolojide gelişme gayretidir. Dünya ile rekabet etme gayretidir. Her birinizin cep telefonları var. Fakat hiç birisi Türkiye’de üretilmiyor. Türkiye teknolojisi gelişmiş eserlerin pazarı değil, tıpkı vakitte üreticisi olmak zorundadır. Onu biz ürettiğimiz vakit dünya ile rekabet ederiz. Bu nedenle yeni yol, bilimde ve teknolojide ilerleme yoludur. Bilimde ve teknolojide ilerleyen bir ülke, o vakit dünyanın her yerinde saygınlık kazanan bir ülke olur.