Şanlıurfa Vilayet Müftülüğü ile Büyükşehir Belediyesi, bir müddet evvel görme engellilere yönelik “Braille Alfabesi” ile Kur’an-ı Kerim kursu başlattı. Belediye bünyesindeki engelli uyum merkezinde devam eden kursta Braille alfabesi öğrenen yaklaşık 20 görme manisi, ramazan ayı hasebiyle mukabele yapıyor.
Parmak uçlarıyla hissederek Kur’an-ı Kerim okuyan engelliler, ramazan ayı içerisinde 2 defa hatim etmeyi hedefliyor.
GÖRME ENGELLİLERE KUR’AN-I KERİM DERSİ
İl Müftülüğü vazifelisi Kur’an-ı Kerim öğreticisi Zeynep Akbaş, bir müddet evvel hayata geçirilen projeyle Braille alfabesiyle görme engellilerin Kur’an-ı Kerim ve okumayı öğretmeye başladıklarını söyledi.
Braille alfabesi öğrenmenin çok sıkıntı ve büyük gayret gerektirdiğini belirten Akbaş, görme engellilerin okumayı parmak ucuyla öğrendiğini lisana getirerek, “Görme engelli kardeşlerimiz burada Braille alfabesiyle Kur’an-ı Kerim öğreniyor. Çok yeterli hissetmeleri gerekiyor. Bunun yanında his kaybı olmaması gerekiyor. Her şey parmaklarının ucunda. Hiç kimse ben öğrenemem yapamam demesin Allah şükürler olsun, burada her yaştan öğrencimiz var. Hem hoş vakit geçiriyorlar hem de birlikte Kur’an-ı Kerim ve okumayı öğreniyorlar.” diye konuştu.
BRAİLLE ALFABESİYLE “MUKABELE”
Braille alfabesiyle mukabele yaptıklarını anlatan Akbaş, şöyle devam etti:
“Ramazanla birlikte biz de Peygamber Efendimizin sünnetini olan mukabele yapmaya başladık. Buradaki bir arkadaşlarımız alfabeyle Kur’an okurken başka arkadaşlarım da parmaklarıyla takip ediyor. Mukabeleye uyum merkezine gelen öteki engelli arkadaşlarımız da katılıyor. Kimisi bedensel kimisinin farklı pürüzü var. Bunun yanında yaşlılarımız da gelip mukabeleye katılıyor. Kur’an parmak ucuyla okunduğu için biraz ağır gidiyoruz. İnşallah yakın vakitte hatim yaparız. Gönlümüz ramazan ayı mühletince iki hatim yapmak ancak alfabe ağır olduğu için biz de sindire sindire gidiyoruz.”
“İNSANLAR ÜMİDİNİ KESMEMELİ”
Göz tansiyonu rahatsızlığı nedeniyle 7 yıl evvel gözlerini kaybeden 28 yaşındaki Mehmet Kaplan da hiçbir şeyin beşerler için mani olmadığını söyledi.
Kaplan, kursa başladıktan sonra hayata güya yine başladığını lisana getirerek, “Engeliler manim var diye ben bir şey yapamam demesin. Liseyi bitirdikten sonra gözlerimi kaybettim. Kendime yeni bir yol çizdim. Tahsil hayatıma devam ettim. Burada Braille alfabesiyle Kur’an öğrendim. Şu anda okuyorum. Ramazan ayında da arkadaşlarla mukabele yapıyoruz. Okuduğumuz Kur’an kabartmalı olduğu için vakit zaman hissetme hissimiz yavaşlıyor. Yavaş okuyoruz ancak çok dikkatli oluyoruz. İnşallah 1-2 hatim yaparız.” dedi.
Geçirdiği rahatsızlıktan ötürü 2 yaşındayken gözlerini kaybeden 25 yaşındaki Ahmet Toprak ise görmemeyi hiç bir vakit kendisine mani olarak görmediğini kaydetti.
Her şeye karşın birinci, orta ve lise tahsilin akabinde lisans eğitimine başladığını tabir eden Toprak, “Görmemeyi Allah’ın bir armağanı olarak kabul ettim. 2 yaşındayken geçirdiğim menenjit rahatsızlığı nedeniyle gözlerimi kaybetmişim. Şu anda arkadaşlarla mukabele okuyoruz. Arkadaşlarla hatim yapacağız inşallah. İnsanlara hayatı ve ramazan en düzgün formda değerlendirmesini diliyorum.” tabirlerini kullandı.
